Mekan tasarımında estetik değerlerin ötesine geçen yeni yaklaşımlar, kullanıcı sağlığını ve çevresel sürdürülebilirliği öncelikli tasarım kriterleri arasına almaktadır. Özellikle son yıllarda artan farkındalıkla birlikte, iç mekan hava kalitesinden akustik konfora kadar pek çok unsur, yapı sektöründe sağlık odaklı çözümleri zorunlu hale getirmektedir. Bu noktada, yapı malzemelerinin içerdiği kimyasal bileşenler, sahip olduğu emisyon değerleri ve hijyenik özellikleri, tasarlanan yaşam alanlarının kalitesini doğrudan etkilemektedir.

Sonaspray, bahsi geçen gereksinimlere cevap üreten güçlü bir yüzey kaplama çözümü olarak öne çıkıyor. Sahip olduğu düşük VOC (Uçucu Organik Bileşen) emisyon değeri ve antibakteriyel özellikleriyle insan sağlığına duyarlı bir yaklaşım sunarken, yüksek ses yutuculuk performansıyla hacim akustiği açısından da etkili bir çözüm oluşturmaktadır. Özellikle müze ve sergi yapıları, açık ofisler, eğitim ve sağlık tesisleri, restoran ve kafe gibi projelerde tercih edilen Sonaspray, hem kullanıcı konforunu artırmaktadır hem de sürdürülebilir yapı sertifikasyonu süreçlerinde katkı sağlamaktadır.

Sonaspray, düşük emisyonlu yapı malzemeleri kapsamında değerlendirilen ve çevresel sürdürülebilirlik kriterlerini karşılayan ürünler arasında yer almakta olup, M1 emisyon sertifikasına sahiptir. Bu sertifika, ürünün iç mekân hava kalitesine olumsuz etkisi olmayan, uçucu organik bileşik (VOC) emisyonlarının minimum düzeyde olduğunu belgelemektedir. Günümüz yapı sektöründe, yeşil bina standartlarına uyum sağlamak ve çevresel etkiyi azaltmak amacıyla düşük emisyonlu malzeme kullanımı kritik bir gereklilik haline gelmiştir.

 

M1 Emisyon Sınıfı Nedir?

M1, Finlandiya’nın geliştirdiği bir standarttır ve “The Finnish Emission Classification of Building Materials” sistemi içinde yer alır. Bu sistemde üç sınıf vardır:

 

Sınıf Açıklama
M1 En düşük emisyon (en iyi sınıf) – İç mekan hava kalitesi için en uygun
M2 Orta düzeyde emisyon
M3 Yüksek emisyon – Kullanılması tavsiye edilmez

 

M1 sınıfı özellikleri aşağıdaki gibidir:

  • Düşük VOC emisyonu (Uçucu Organik Bileşikler)
  • Düşük formaldehit ve amonyak salınımı
  • Kokuya neden olabilecek bileşenlerin minimumda olması
  • Sağlıklı iç mekan havası için çocuk odaları, ofisler, okullar gibi yerlerde tercih edilir.

 

Nerelerde Kullanılır?

  • Akustik yalıtım malzemeleri
  • Laminat ve parke zemin kaplamaları
  • Mobilyalar
  • Yapıştırıcılar ve kaplamalar
  • Duvar kaplamaları

 

M1 emisyon sertifikası, bir ürünün sağlığa zararlı gazları minimum düzeyde saldığını gösterir ve sürdürülebilir bina sertifikasyonlarında (örneğin LEED, BREEAM) puan kazandırabilir. Sağlıklı iç ortamlar oluşturmak isteyen mimarlar ve iç mimarlar tarafından sıklıkla tercih edilir.

Sonaspray, doğal ve bitki bazlı lifler ile özel su bazlı yapıştırıcılardan oluşmaktadır. Bu sistemler, %50’nin üzerinde geri dönüştürülmüş içerik barındıran, karbon depolayıcı malzemelerdir. Ana hammadde olan selüloz, olağanüstü bir gömülü karbon profiline sahiptir ve ahşap, pamuk gibi hızlı yenilenebilir kaynaklar içerir. Bu hammaddeler, kullanım ömürleri boyunca karbonu bünyelerinde tutarak, atmosferdeki zararlı sera gazı miktarını azaltır. Ayrıca selüloz üretimi, diğer yapı yalıtım malzemelerine kıyasla daha az enerji gerektirir.

 

Kullanıcı Sağlığını Önceleyen Mekanlar: Hava Kalitesi, Akustik Konfor ve Hijyen Gereksinimleri

Kullanıcıların uzun süre vakit geçirdiği iç mekanlarda sağlıklı bir çevre sunmak, tasarım sürecinin temel öncelikleri arasında yer alıyor. Özellikle hava kalitesi, bu sürecin en kritik bileşenlerinden birini oluşturuyor. Yüksek VOC emisyonuna sahip yapı malzemeleri, iç mekan havasında kimyasal bileşenlerin yoğunlaşmasına neden olarak, başta solunum yolu rahatsızlıkları olmak üzere çeşitli sağlık problemlerini beraberinde getiriyor.

 

*İstanbul Modern Sanat Müzesi

 

Bunun yanında, hijyen koşulları ve akustik konfor da sağlıklı mekanlar oluşturmanın ayrılmaz parçaları arasında yer alıyor. Özellikle geniş hacimli ve yoğun kullanıcı sirkülasyonu bulunan alanlarda yankı problemleri, fiziksel ve zihinsel yorgunluk yaratırken; hijyen koşullarının sağlanamadığı ortamlarda bakteri ve mikrop oluşumu kullanıcı sağlığını tehdit ediyor. Bu nedenle, günümüzde mimar ve iç mimarlar, malzeme seçiminde bu kriterleri öncelikli olarak değerlendiriyor. Bütüncül ve bilinçli bir tasarım yaklaşımıyla mümkün olan bu stratejiler; yapı malzemelerinin seçiminden mekan organizasyonuna, doğal hava sirkülasyonundan kontrollü yapay havalandırma çözümlerine kadar pek çok unsuru bir arada düşünmeyi gerektiriyor. Akustik konforu destekleyen yüzey çözümleri, ortamın ses dengesini sağlarken; doğru malzeme tercihleri ve hijyen kriterlerine uygun planlamalar ile kullanıcıların fiziksel ve psikolojik sağlığına uyumlu yaşam alanları oluşturuluyor. Böyle bir yaklaşım, kullanıcı sağlığını ve konforunu öncelikleyen nitelikle mekanlar edinimini sağlıyor.

 

Test Edilmiş Güven ve Sürdürülebilirlik Avantajı

İç mekan hava kalitesi, özellikle uzun süre vakit geçirilen alanlarda kullanıcı sağlığını doğrudan etkileyen en önemli unsurlar arasında yer alıyor. Yapı malzemelerinden kaynaklanan kimyasal emisyonlar, özellikle VOC oranı yüksek ürünler kullanıldığında, uzun vadede ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Sonaspray, sahip olduğu GREENGUARD Gold Sertifikası ile düşük emisyon değerlerini belgelerken, bu özelliğiyle başta çocuklar, yaşlılar ve hassas bağışıklık sistemine sahip bireylerin bulunduğu ortamlar olmak üzere, tüm iç mekânlarda güvenle tercih edilebiliyor.

Bununla birlikte, Sonaspray’in ISO 22196 standardına uygun olarak gerçekleştirilen antibakteriyel testleri de ürünün yüzeyinde bakteri oluşumunu engellediğini kanıtlıyor. Bu özellik, sağlık yapıları gibi kamusal alanlarda hijyen standartlarını destekleyen önemli bir kriter olarak öne çıkıyor. Alerjen içermeyen yapısı sayesinde, özellikle solunum yolu hassasiyetine sahip kullanıcılar için güvenli bir ortam sunuyor.

 

*Petrol Ofisi

 

Üretiminde kullanılan geri dönüştürülmüş ve doğal içerikler ile karbon ayak izini düşüren Sonaspray; LEED, BREEAM ve WELL gibi uluslararası sürdürülebilirlik sertifikasyon sistemlerine uyum gösteriyor. Ayrıca, düşük karbon ayak izine sahip üretim süreçleri ve uzun ömürlü kullanım avantajı, yapıların çevresel etkilerini azaltmaya katkı sağlıyor.

 

Sağlıklı ve Sürdürülebilir Mekanlar için Güvenilir Çözüm: Sonaspray

Günümüz yapı sektöründe satın alma kararlarını etkileyen en önemli faktörler, uzun vadede sağladığı fayda, maliyet avantajı ve sürdürülebilirliğe katkı sağlamasıdır. Sonaspray, kolay ve hızlı uygulama avantajı sayesinde iş programlarını aksatmadan geniş alanlarda kısa sürede uygulanabiliyor. Yüzey kuruma süresinin kısa olması, projelerin teslim sürelerini hızlandırırken, uzun ömürlü ve düşük bakım gerektiren yapısı sayesinde işletme maliyetlerini minimize ediyor.

Adım İnşaat olarak, sahip olduğumuz uygulama tecrübesi ve sektör bilgisi ile Sonaspray çözümlerinin en etkin biçimde uygulanmasını sağlıyor, danışmanlık ve uygulama süreçlerinde profesyonel destek sunuyoruz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir